YENİ DOĞAN BEBEK DÖNEMİ
Tanımı: Sağlıklı bir yeni doğan 40 +-2 gebelik haftası
2500-4400 gr ağırlığındadır. Dış ortama iyi uyum sağlayan doğumsal anomoli veya
hastalık belirtileri göstermeyen bebek olarak tanımlanır.
Baş geniş, yüz
yuvarlak, burun basıktır. Cildi yağlı bir madde ile kaplıdır. Bebeğin derisi
pembe ve yumuşaktır, omuz ve sırtta lanugo tüyleri vardır. Doğduğunda baş kemikleri
arasında boşluklar vardır. Bu boşluklara bıngıldak denir. Bıngıldaklar bebeğin
doğumunu kolaylaştırır ve beynin gelişimini sağlar. Doğumda 6 tane bıngıldak
vardır. Bunlar doğumdan kısa bir süre sonra kapanırlar. En önemlisi tepedeki
eşkenar dörtgen biçimindeki bıngıldaktır. Bu bıngıldak yaklaşık 1-1.5 yaş
arasında kapanır. Sağlıklı bir bebekte bıngıldağın çökük veya kabarık olmaması
gerekir. Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir. Çünkü bıngıldağın erken
veya geç kapanması beynin gelişmesi için önemli bir etkendir.
Yeni Doğanın Dünyaya Uyumu
Yeni doğanın
değerlendirilmesin gebelik yaşı ve doğum ağırlığı önemlidir. Yaşamın ilk ayı,
ilk haftası ve özellikle ilk günü yeni doğanın zararlı etmenlere karış en
duyarlı olduğu dönemdir. Bu dönemde hastalık, ölüm riski yüksektir. Ölüm
nedenleri arasında;
-
Solunum güçlüğü,
-
Kafa içi kanamalar
-
Doğumsal anomoliler
-
Ve enfeksiyon yer alır.
Yeni doğan
doğumu izleyen dakika, saat ve günlerde vücudun hemen tüm sistemlerini
öncelikle solunum, kalp ve dolaşım sistemlerini ilgilendiren değişikliklerle
ortama uyum sağlamak zorundadır. Bu nedenle doğar doğmaz ağlar ve akciğerine
hava dolarak kendi kendine solunumu yapar. Bebeğin vücudu tamamen çıktıktan
sonra 15-30 saniye beklenir. Göbek kordonu karın duvarından 10-15 cm uzaklıkta
klempe edilir. Bu klempe yaklaşık 1-2cm uzaklıktan steril bir makasla kesilir.
Kesilen yere antiseptik bir madde sürülür.
Yeni doğan
bebeğin kalbi dakikada ortalama 120-140 arasında atar. Bu hızla atışlar 1
yaşına kadar devam eder. Kalp kaslarının gelişmesiyle düzenli bir duruma gelir.
Yeni doğmuş bebeklerin dakikada ki solunum sayısı 40-60 arasındadır.
Yeni Doğanın Fiziksel Özellikleri
Baş : Doğumdan
sonra ilk aylarda vücudun en hızlı büyüyen bölümü baştır. Baş çevresi 35 cm
civarındadır. Başın büyümesi beynin büyümesini yansıtır.
Ağırlık :
Zamanında doğan bir bebeğin ağırlığı 2500-4400 gr arasındadır. Doğumdan sonraki
ilk 3-4 gün içinde fizyolojik ağırlık kaybı denilen %5-6 sının ödemin çözülmesi
ile kaybedildiği bir dönem gelir. 400-500 gr civarında kilo kaybına uğrar. 10.
Güne doğru eski kilosuna kavuşur. Süt çocukluğu döneminde büyümenin
izlenmesinde yapılması gereken, yaşa göre ağırlığın gözlenmesidir.
Boy : Yeni doğan
bebeğin boyu ortalama 48-53 cm
civarındadır. İlk 2 yaş boy büyümesinin en hızlı olduğu dönemdir.
Göbek bakımı
Göbek kordonu
5-10 günde kuruyarak düşer. Gerek göbek düşmeden önce gerek düştükten sonra 1-2
gün kurumayı hızlandırmak aynı zamanda enfeksiyonu önlemek için mersol sürülür.
Bebek altı bağlanırken dışarıda bırakılır.
PREMATÜRE BEBEKLER
38. gebelik
haftasından erken doğan bebeklerin kas dokusu gevşektir. Kasın gövdeye oranı
zamanında doğan bebekten fazladır. Göğüs duvarı yumuşak, karın gergin, deri
ince tüylerle kaplıdır. Deri altı yağ dokusu azdır. Dış genital organlar az
gelişmiştir. Arama, emme, moro gibi refleksler gebelik haftası azaldıkça zayıflar
ve olmaz. Baş büyük, yüz küçük ve ihtiyar yüzü gibi kırışıktır. 2500 gr dan
düşük ağırlıkta bebeklerdir.
PREMATÜRE BEBEKLERİN EVDE BAKIMI-
-
Bebeğin yatacağı yatağın başı 30 derece alttan
kaldırılmalı ya da desteklenmeli,
-
Kesinlikle yastık kullanılmamalıdır,
-
Kesinlikle yüzüstü yatırılmamalıdır,
-
Çok gürültü ve parlak ışıktan kaçınılmalıdır,
-
Bebeğin enfeksiyona yatkınlığı açısından odasına
ilk birkaç ay ziyaretçi alınmamalıdır.
YENİ DOĞANIN DUYU ORGANLARI
Görme: Yeni doğanda 5 duyu oldukça iyi gelişmiştir. Gözlerin
uyum halinde birlikte hareket edebilmesi görmeyi sağlayan organların gelip
işlevlerini yerine getirdiği zaman yana doğumdan birkaç ay sonra olmaktadır. Bu
nedenle çocukların bakışlarında hafif bir şaşılık fark edilebilir. 4. Aya kadar
özellikle parlak renklere baktıkları dikkat çekmiştir. 4.aylıktan sonra eşyanın
şekli renginden daha önemli olur.
İşitme: İşitme duyusu doğumdan önce başlar. En gelişmiş duyu
organı kulaktır. Daha ilk günlerde bebek değişik yönlerden gelen seslere
değişik tepkiler vermektedir. Gürültülü seslere karşı hareketli cevap verir.
Koku alma: 4. Aydan sonra keskin kokulara başlarını çevirerek
tepki gösterebilirler. Yaşla ve deneyimle koku alma yetenekleri gelişecektir.
Tat alma: Yeni doğan bebekler tatları ayırt edebilirler. Anne
sütü ile beslenen bebekler hazır mamayı almak istemezler. Tatlıları severler ve
tercih ederler. Daha sonra tuzlu besinleri kabul ederler.
Dokunma: Doğar doğmaz bu duyu gelişir. Kucağa alınmak ve
okşanmak temel ihtiyaçlardandır. Dudakları memenin kenarına değer değmez emme
hareketi için başlarını çevirirler.
YENİ DOĞANDA
REFLEKSLER
Yeni doğanda
merkezi sinir sistemi olgunlaşması tamamlanmamıştır. Bu nedenle bazı
refleksleri görülebilir. Bu reflekslerin alınmaması merkezi sinir sistemi
bozukluklarına veya ağır hastalıklara işaret eder. Bebekler çevreye kolayca
uyum sağlayabilmek için bu refleksleri yaparlar. Hepsinin hayati bir önemi
vardır. Yaşamlarını sürdürmeleri için gereklidir. Belirli bir uyarıya yanıt
olarak istem dışı ortaya çıkarlar. Bebeğin dünyaya uyumunu sağlayacak en büyük
ve en önemli kapasitesi refleks sistemidir.
Emme refleksi: Bebek dudakları çevresine dokunan bir objeyi
yakalama, ağza alma ve emme eğilimindedir. Yanağa dokunmakla başın uyarılan
tarafa dönmesi, dudaklara dokununca emme hareketinin başlamasıdır. 32. Haftadan
önce doğan bebeklerde bu refleks zayıf olduğu için beslenme sorunlu olur. Emme
refleksi uyanık durumda 4.aya, uykuda 7.aya kadar devam eder.
Yakalama refleksi: Bebeğin avuç içine parmağınızla dokunursanız
sıkıca kavrar. Aynı şekilde ayaklarına dokunursanız ayak parmakları kenetlenir.
İlk haftalarda çok kuvvetlidir. 2.ayın sonunda kaybolur. Çocuk ellerini
bilinçli olarak kullanır.
İzleme refleksi: Bebek ağız kenarına yada yanak bölgesine
parmakla hafifçe dokunulduğu zaman başını o yöne çevirerek izler. İzleme
refleksi emme refleksi ile çok sıkı ilişkilidir. İzleme refleksi ile çocuk anne
memesine yada biberona ulaşmaya çalışır. Bu refleksin bir diğer adı da arama
refleksidir.
Moro refleksi (sarılma, irkilme): Çocuğun ani sesler ve sert
tepkiler karşısında gösterdiği bir korku halidir. Bebek sakin yatarken başı
hafif kaldırılıp birden bırakılınca veya el çırparak yapılan ani uyarı bile
kolların ve el parmaklarının açılıp
yeniden gövdeye dönmesidir. Doğumdan sonra 3.ayda kaybolur.
Bobinski ve yüzme refleksi: Bebeğin ayak altı uyarıldığında baş
parmağı açılır. Bu reflekse bobinski (taban) refleksi denir. Suya
yüzükoyun bırakıldığı zaman yüzme hareketleri yapar, kol ve bacaklarını hareket
ettirir.
BESLENME VE ÖNEMİ
Bebeklik döneminde (0-1) beslenme
Bebek herhangi
bir sütle değil anne sütüyle beslenmelidir. Zamanında ve düzgün beslenmelidir.
Bebeğin beslenmesi büyüme ve gelişmeyi sağlayacak hastalıklardan koruyacak
şekilde yeterli ve dengeli olmalıdır. Tamamlayıcı ek besinler zamanında yani
6.aydan itibaren başlanmalıdır. Bebeğe verilen besinler onun sindirim sistemine
uygun olmalıdır.
Bebeklik döneminde beslenmenin önemi
Beslenmenin ilk
amacı yaşamı devam ettirmektir. Yeni doğan bebek yaşamını sürdürmek için anneye
bağımlıdır. Süt çocukluğu yaşımın ilk
yılını kapsar. Bu yıl diğer yıllara oranla hızlı büyüme ve gelişme
yılıdır. Bebek ilk 15 günde su kaybı nedeniyle doğum ağırlığının % 10 unu
kaybeder. Ancak 6 ayda doğum ağırlığının 2 katına 12 ayda 3 katına çıkar. 1
yaşında çocuğun baş çevresi 46-47 cm e kadar ulaşır.
Bebek doğduğunda
dişleri yoktur. İlk bir yıl içinde diş çıkarmaya başlar.
6-7. ayda
|
Alt kesici dişler
|
2
|
7-9. ayda
|
Üst kesici dişler
|
2
|
1 yaşında
|
Üst kesici dişler
|
2
|
12. ayda
|
Alt kesici
|
2
|
12-16. aylar
|
1. azı dişler
|
4
|
18. aydan sonra
|
Köpek dişler alt ve üstte
|
4
|
2. yaş civarında
|
2. azı dişler alt ve üstte
|
4
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder