1.
Kızıl
Bebeklik döneminde hemen hemen
hiç görülmeyen, döküntülü ve bakterilerin neden olduğu bir hastalıktır. 3-12
yaş arası çocuklarda, ilkbahar ve kış aylarında sık görülür.
Bulaşma,
hastaların burun, boğaz salgıları ve deri döküntüleri ile olur.
Kuluçka
süresi 2-4 gündür.
Belirtileri:
ani başlayan yüksek ateş, baş, boyun, karın ağrısı vardır. Hastanın
bademcikleri şişer ve kızarır. Dil, çilek görünümünde paslıdır. Daha sonra
kıpkırmızı ahududu görüntüsü alması kızılın tipik özelliğidir. Döküntüler,
hastalığın başlangıç belirtilerinden 1-2 gün sonra yüzde başlar, vücuda
yayılır. Önceleri sarımtırak kırmızı ve toplu iğne başı büyüklüğündeki
döküntüler birbiriyle birleşir ve bütün vücut derisi güneş yanığı görüntüsü
alır. Döküntüler dirsek içi, kasıklar, diz altı, koltuk altı gibi kıvrımlı
yerlerde yoğunlaşır.
Bakım: Doktor önerisine göre ilaç
tedavisi yapılır. Hasta çocuk 10-15 gün dinlenmelidir. Erken tedavi edilmezse
böbrek hastalığı, romatizma, orta kulak iltihabı ve zatürreye neden olur.
Korunma: Hastalığın aşısı yoktur.
Hasta çocukla temastan kaçınılmalıdır. Hasta ile temas edenlerin boğaz kültürü
alınmalı, sonuç pozitif çıkarsa hemen tedaviye başlanmalıdır. Kızılda dil,
çilek görünümündedir.
2.
Kızamık
Kızamık virüsünün neden olduğu,
döküntülü, bulaşıcı bir çocuk hastalığıdır.Her yaşta görülebilir. Genellikle 6
aydan büyük çocuklarda daha çok kış sonu, bahar aylarında görülür.
Bulaşma:
Hastanın ağızdan çıkan damlacıklarla bulaşır.
Kuluçka
dönemi: 10-14 gündür.
Belirtileri:
Yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, nezle, öksürükle başlar. Gözler yaşarır,
kızarır, kirpik dipleri çapaklanır. Kızamığın en önemli özelliği ağızda koplik
lekelerinin çıkmasıdır. Bu lekeler, ağızda kırmızı zemin üzerinde tuz taneleri
serpilmiş döküntüler görünümündedir. Bu lekelerin görülmesinden 1-3 gün sonra
kulak arkasından başlayan, yüz, boyun, gövde bacaklarda yayılan deri
döküntüleri görülür. Döküntüler, büyük lekeler halindedir. Döküntü safhası 3-4
gün sürer. Döküntüler çıktıkları sırayla kaybolur. Daha sonra deride kepeklenme
görülür.
Bakım
ateş döneminde yatak istirahati sağlanır. Doktor önerisine göre ilaç
kullanılır. Hasta; sindirimi kolay, yumuşak ve bol karbonhidratlı,
proteinli-vitaminli yiyeceklerle beslenir. Hastanın odası sık sık
havalandırılmalıdır. Göz kapakları kaynatılmış soğutulmuş su ile ağzı ise
karbonatlı su ile temizlenmelidir. Hasta iyi bakılmazsa kızamık; orta kulak
iltihabı, zatürre ve beyin dokusu iltihabına sebep olabilir.
Korunma:
Aşılanma ile korunma sağlanır.
Kızamıkçık virüsünün neden olduğu hafif
ateşli ve döküntülü seyreden bir hastalıktır. Gebelikte geçirilirse fetüste
zeka geriliği, mikrosefali, kalp-damar bozukluğu, işitme ve görme özrü, sarılık
ve ölü doğum gibi ağır anomalilere yol açar. Kuluçka süresi 14-21 gündür.
Bulaşma hasta ile temasla olur. Genellikle 6 aydan büyük çocuklarda görülür.
Belirtileri:
Hafif ateş, nezle ve halsizlikle başlar. Kızamığın hafif şekline benzer.
Döküntü öncesi kulak arkasında lenf bezlerinde şişlik görülür. Ağızda toplu
iğne başı büyüklüğünde kırmızı döküntüler fark edilir. Deri döküntülere önce
yüzde başlar, sonra hızla boyna kollar, gövde ve bacaklara yayılır. Döküntüler
2-3 gün sürer. Kızamıktan daha az belirgin noktacıklar halinde, pembe
renklidir.
Bakım: Kızamıkçık hafif bir
hastalıktır. Hastanın birkaç gün dinlenmesi gerekir. Hastanın iştah durumuna
göre kolay sindirebileceği besinler verilir. Kendiliğinden iyileşir.
Korunma:
Aşılama ile olur.
4.
Kabakulak
Virüslerin neden olduğu bulaşıcı bir
hastalıktır. Bulaşma: damlacık yoluyla olur. Kuluçka dönem: 18-20 gündür. 5-15
yaş arası çocuklarda görülür. Kış sonuna doğru sık rastlanır. Belirtileri: Çene
altı ve kulak altı tükürük bezlerinin şişmesi sonucu boynun yan tarafında yumru
oluşur. Yutkunmada acıma hissi, ateş ve ağız kuruluğu görülür. Şiş kısım
dokunmaya karşı hassas ve ağrılıdır. Belirtiler ortaya çıkmadan 1-2 gün önce
çocukta genel bir kırgınlık gözlenir. Erkeklerde er bezleri (testisler) de
etkilenir. Bu nedenle hastalık süresince doktor kontrolünde olmalıdır. Ergenlik
çağında ve daha sonra kabakulak geçiren erkek çocuklarında testislerin
iltihaplanması sonucu kısırlığa yol açabilir. Bakım: Özel bir tedavisi yoktur.
Yatak istirahati sağlanmalıdır. Bol proteinli, yumuşak, sıvı besinler
verilmelidir. Doktorun önerdiği ilaçlar kullanılabilir. Korunma: Aşılama
yoluyla yapılır. Hasta çocuk iyileşene kadar okula gönderilmemelidir.
5.
Difteri ( Kuşpalazı)
Daha çok çocuklarda görülen, difteri
basilinin neden olduğu öldürücü olabilen bir hastalıktır. Kuluçka dönemi: 1-7
gündür.
Bulaşma,
difterili bir hastayla yakın temasta bulunma, difteri basillerinin bulaşmış
olduğu eşyaların, yiyecek ve içeceklerin kullanılmasıyla olur. En duyarlı yaş
2-8 yaşlardır. Sonbahar, kış mevsiminde görülür. Difteri basilinin yerleşme yerine göre ağız, boğaz, gırtlak, göz, göbek,
deri ve orta kulak difterisi görülür. Genelde boğaz ağrısı, yutma zorluğu,
burun akıntısı, ses kısıklığı görülür. Ateş olmayabilir. Boyundaki lenf bezleri
şişer. Hastalık, kalp ve sinir sisteminde hasara yol açar, geçici felçlere sebep
olabilir. Tehlikeli bir hastalık olduğu için vakit geçirilmeden doktora
götürülmelidir. Yatak istirahati gerekir. Bol su ve yumuşak gıdalar
verilmelidir. Difteri aşısı hastalığı önler.
6.
Boğmaca
Çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı
bir hastalıktır. Nedeni boğmaca basilidir. Kuluçka dönemi: 7-14 gündür. Doğrudan hasta kişiyle temas ve
damlacıklar yoluyla bulaşır. İlkbahar, kış aylarında sık görülür. Her yaşta
görülebilmesine rağmen 6-7yaşlarından önce daha fazla görülür. Süt çocuklarında
ağır seyreder. Hastalık 3 dönemde izlenir:
Nezle
dönemi: Soğuk algınlığı şeklinde başlar. Hafif nezle, ateş, öksürük,
iştahsızlık, göz yaşarması görülür. 1-2 hafta sürer.
Öksürük
dönemi: 3-6 hafta sürer. Üst üste boğulur gibi öksürük nöbetleri,
derin soluk alma, öksürükten sonra kusma görülür. Bu öksürüklerde yüzde
kızarma, morarma olur. Dil dışarı çıkar. Gözler dışarı fırlar gibidir ve
yaşarır. Soluk alırken ıslık çalar gibi ses çıkar. Öksürük sonrası balgam
vardır. Terleme, yorgunluk, halsizlik ortaya çıkar.
İyileşme
dönemi: 2-3 hafta sürer. Bazen iyileşme aylar da sürebilir. Zamanla
öksürük nöbetlerinin şiddeti ve sayısı azalır. Hasta rahatlar, iştahı düzelmeye,
neşesi yerine gelmeye başlar.
Bakım:
Çocuk mutlaka doktora götürülmeli, doktorun önerdiği ilaç tedavisi
uygulanmalıdır. Dinlenme ve yatak istirahati şarttır. Hastanın odasının sık sık
havalandırılması ve nemlendirilmesi gerekir. Bol proteinli ve vitaminli
gıdalarla az az ve sık sık beslenmelidir. Bol sıvı almalıdır.
Korunma:
Hasta çocuklar, sağlıklı kişilerden uzak tutulmalıdır. Aşılama tam korunma
sağlar. Hastalığı geçirenler ömür boyu bağışıklık kazanır.
7.
Çocuk Felci
Salgınlara da neden olabilen virüslerin
(polio) sebep olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Dünyanın her yerinde özellikle
yaz ve sonbahar başlangıcında görülür.
Kuluçka
dönemi 1-3 haftadır.
Bulaşma,
genellikle virüsün bulaştığı suların ve besinlerin ağız yoluyla alınması sonucu
olur. Hastalığı geçiren çocuğun dışkısının kontrol altına alınmaması, tuvalet
temizliğine dikkat edilmemesi hastalığın yayılmasında önemli kaynaktır.
Belirtileri:
ateş, baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, ense sertliği ile kendini gösterir. Başlangıçta
daha çok üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer. Hastalık, hastaların bir
kısmında hafif geçirilse de bir kısmında hastanın iyileştiğinin düşünüldüğü
dönemden 1-2 gün sonra ağrı ve ense sertliği ile daha şiddetli olarak ortaya çıkar.
Hastaların büyük kısmında felç görülmezken bazı tiplerinde birkaç gün süren
yüksek ateşten sonra asimetrik olarak sağ kol etkilendiğinde sol bacak
etkilenir ve felç görülür. Çok şiddetli türleri ölüm ile sonuçlanabilir.
Bakım:
Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Hastalık sonrasında zatürre, sürekli
yatmadan dolayı deri tahrişleri görülebilir. Ölümcül olabileceğinden hasta
sürekli doktor kontrolünde olmalıdır.
Korunma:
Doğumdan sonra 3-4 aylarda yapılan aşılama ile sağlanır. Bir yıl sonra polio
aşısının tekrarı yapılarak tam bağışıklık elde edilir.
8.
Suçiçeği
Virüslerin neden olduğu çok kolay
bulaşabilen, döküntülü ve özellikle kışın çok görülen bulaşıcı bir hastalıktır.
Her yaşta görülebilir.
Kuluçka
süresi 2-3 haftadır.
Bulaşma,
insandan insana, öksürme ve aksırmayla çevreye yayılan damlacıklarla ve deri
kabarcıklarına direk temasla olur.
Belirtileri:
Bu hastalıkta hafif ateş, iştahsızlık, halsizlikle beraber deri döküntüleri
vardır. Döküntüler, önce göğüste başlar sonra tüm vücuda yayılır. Sulu
kabarcıklar şeklindedir. Bu kabarcıklar, açık pembe renkte önce sulu sonra
kabuklu olup son derece kaşıntılıdır. Döküntüler genelde iz bırakmaz. Ancak
kabukları kaşıyarak kaldırılırsa iz kalabilir.
Bakım:
Evde yatak istirahati şarttır. Döküntülerin mikrop kapmaması için kaşıntıyı
gidermek gerekir. Kaşıntıyı azaltmak için doktorun önerdiği losyonlar
kullanılmalıdır. Karbonatlı suyla silmek de kaşıntıyı hafifletir. Çocuğun vücut
direncini arttırıcı besinler verilmelidir. Vücudu sıkmayan bol giysiler giydirilmelidir.
Korunma:
Hasta kişilerle temas edilmemelidir. Su çiçeğinin bir yaşın üstünde yapılabilen
aşısı vardır. Ancak kullanımı yaygın değildir. Zorunlu aşılar grubuna girmez.
9.
Menenjit
Virüs ve bakterilerin neden olduğu beyin
zarı iltihaplanmasıdır. Erken teşhis edilmediği zaman ölümle sonuçlanır.
Belirtileri:
Bebeklerde kusma, havale, düzensiz solunum, bıngıldakta kabarma görülür. Büyük
çocuklarda daha başlangıçta hastanın durumu ağırdır. Kusma, ateş, baş ağrısı,
dalgınlık ve ensede sertlik; vücutta mor lekeler vardır.
Bakımı:
Hastalığın tam teşhisi beyin omurilik sıvısının incelenmesiyle olur. Hasta
çocuk mutlaka hastanede gözetim altında tutulmalıdır. Hasta, sessiz ve loş bir
odada yatırılmalı, kuvvetli ışıktan korunmalıdır. Tedavi, doktor kontrolünde
yapılır. Menenjitli çocuk zamanında hastaneye götürülmezse hasta kısa zamanda
kaybedilebilir ya da daha ağır hastalıkların oluşmasına sebep olabilir.
Korunma:
Menenjit aşısı vardır. Ancak zorunlu aşılar grubunda değildir. İsteğe bağlı
olarak yapılabilir.
10.
Zatürre: ( Pnömoni )
Akciğerlerin iltihaplanmasıyla ortaya
çıkan virüsler, bakteriler mantarlar veya hava yollarına kaçan çeşitli yabancı
maddelerin sebep olduğu bir hastalıktır. Genellikle kış mevsiminde ve kızıl,
kızamık gibi hastalıklardan sonra görülebilir.
Belirtileri:
Ateş, öksürük, hızlı solunum, göğüste çekilme, dudak etrafında ve parmak
uçlarında morarmalar görülür. Virüslere
bağlı zatürre ise yavaş gelişir. Bakterilere bağlı zatürreler, daha kısa
sürede ve şiddetli ilerler. Doktor kontrolünde tedavi uygulanır. Ayrıca
beslenme bozukluğu olan ve vücut ısısı düşük çocuklarda, doğuştan bazı
anomalileri olan ve bağışıklık sistemi kusurlu doğanlarda oluşabilir. Yeni
doğanda amniyon sıvısının hava yollarına kaçması v.b. durumlar sonucu da
zatürre olabilir.
Bakım:
Hastanın protein oranı yüksek yiyeceklerle beslenmesi ve yeterli sıvı alması
gerekir. Odası sık sık havalandırılmalı, belli oranda nemli tutulmalıdır. Burun
ve kulak temizliğine ve rahat nefes alabilmesine dikkat edilmelidir. Doktor
tedavisi gerektirir.
Sarılığın değişik türleri vardır. Yeni
doğanda fizyolojik sarılık yaşanır. Bir de patolojik (mikrobik) sarılık vardır
ki bu sarılık, karaciğerin iltihabi bir hastalığıdır. Bu sarılıkla ilgili 4
çeşit virüsten söz edilmektedir. Ancak yaygın olarak görüleni A ve B tipi
sarılıktır.
İnsanlar, hepatit A virüsünü
temiz olmayan su ve besinlerden alırlar.
Hepatit A tipi sarılıkta; ateş, halsizlik, karın ağrısı, göz akında ve deride
sarılık görülür. Hastanın idrarı da koyu sarı renklidir. Bu hastalara yatak istirahati
şarttır. Özel ilaç tedavisi yoktur. Hasta iyi beslenmelidir.
Hepatit B ise her mevsimde her
yaşta kişilerde görülür. Uzunca (birkaç ay) bir kuluçka süresi vardır. Kan
nakli, enjektörler, akupunktur ve diş tedavileri, aşı uygulamaları, hasta kanı emen
sivrisinekler aracılığıyla bulaşır. Hafif ateşle başlar, mide bağırsak
bozuklukları, sarılık, karaciğer bölgesinde hassasiyet ve koyu dışkı
görülebilir. B tipi sarılık daha ağır seyreder ve ölümle sonuçlanabilir.
Korunma,
ülkemizde aşı uygulaması ile sağlanır. Yiyecek ve içeceklerin temizliğine özen
gösterilmeli, içme suları klorlanmalı, tuvaletler mikrop öldürücülerle
temizlenmelidir. Kan nakillerinde kan, sarılık yönünden incelenmelidir.
12.
Grip
Pek çok virüsün neden olduğu, çocukluk
çağında sık sık tekrarlayan bir solunum yolu enfeksiyonudur. Her yaşta
görülebilir. Bahar ve kış mevsiminde daha yoğundur.
Bulaşma
öksürme sırasında etrafa sıçrayan damlacıklarla olur.
Kuluçka
süresi 1-3 gündür.
Belirtileri: Ateş, kol, bacak ve
baş ağrısı, üst solunum yollarında iltihap ve kuru öksürük vardır.
Bakımında;
doktorun önerdiği ilaçlar kullanılarak
yatak istirahati yapılmalıdır. Bol sıvı gıdalar ve C vitamini alınmalıdır.
Korunma
gripli hastalarda yakın temastan kaçınılarak yapılmalıdır. Grip aşısı vardır;
ancak doktora danışılarak uygulanmalıdır. Gripte yatak istirahati şarttır.
13. Tüberküloz (Verem)
Tüberküloz basilinin neden olduğu başta
akciğer olmak üzere bütün vücudu tutabilen kronik bir enfeksiyon hastalığıdır.
Her yaş ve mevsimde görülebilir.
Kuluçka
dönemi 6-8 haftadır.
Bulaşma:
- Kan yolu ile (gebelikte anne hasta ise hastalık
plesanta aracılığıyla bebeğe geçer)
- Deride açık yaralar, kesikler varsa deri yolu
ile,
- Solunum yolu ile (hastalarla direk temas,
hastaların salgılarının bulaştığı eşyalar, havaya karışan tozlara bulaşmış
basillerle),
- Tüberkülozlu ineklerin sütünün kullanımı ile
olur.
- Tüberküloz solunum yoluyla bulaşır.
Belirtiler:
Hafif, sürekli öksürük, ateş, halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk,
kilo kaybı, nefes almada ağrı vardır. Hastalık ilerledikçe kanlı balgam
görülebilir.
Bakım:
Doktor kontrolünde ilaç kullanımı, kesinlikle y atak istirahati, iyi
beslenme ve temiz hava iyileşmeyi sağlayacaktır.
Aşılanma (BCG) yoluyla koruma sağlanır.